8 Haziran 2010 Salı

igby goes up

Dönem dönem belli inançlar vardır ki sarsılması şarttır. O dönemlerde aklımıza gelen karakter sağlığında kopabiliriz o çilekli ötanaziden. Sahil boyunca yürüyen igby gelir benim aklıma öyle dönemlerde o dokunaklı ama basit filmden. Hep bir aması vardır o adamın da. Antidepresan alır ama üstünde pijaması vardır. Lanet ediyordur ama fonda dont panic çalar. Bize en çok uğruna ufacık tavizlerin verilemediği geçmişimizde, neler nelerin tersdüz olduğunu farkettirir. Bir saniye var ki hayatımızda biri gelip de bize başaramazsak sıçarız diye beynimize girdi yıllar önce ve bir ömür silinmeycek korkuyu hortlatı. Hiç mutlu olmayan kişi kendisine o kadar çok mutlu olması gerektiği hatırlatmasaydı yorulup antidepresana muhtaç kalmıycaktı belki de. Fauklner anneleri döşeklerinde ölürlerken ağzından çıkan son söz hep asla sönmemiş ve sönmesi mümkün olmayan geçmişi üzerineydi. Bir gün o kararı vericez. Sevdiğimiz kadının/erkeğin bizi beğenmemesini tanıdıklarımızın ah be çocuk demesine aldırmıycaz, hayatımızın nasıl birşey olması gerektiğine net bir karar vericez. Yıllardır beklediğimiz o hayatı yaşamaya o gün itibariyle mecbur kalıcaz hatta. O günden sonra beynimizin biz farketmeden gün içinde tıkıştırılmış kurgularla melodilerle değil de istediğiyle gizlediğiyle hareket edicek.

1 yorum:

elo shity dedi ki...

nerden bildin aynı acıları?brosifi