28 Ocak 2009 Çarşamba

stardust

Bir cingenenin kadının el falına bakarken anlattıkları, bir balığın yem görünce kafasından geçen saniyelik düşünceler, yeni doğmuş bebeğin ilk rüyası, piyanistin notaları, imamın vaazı veya rahipe günah çıkaranın anlattıkları belki de hahamı dinlemeyi gelen adamın günlük falı. Birinin bittiği yerde diğeri başlıyor. Tek bilmediğimiz gerçeği hangisinde bulacağımız. Bildiğimiz ise hangilerinde bulamayacığımız. Bunun gibi binlercesinden birinin içinde gizemli, belki de keşimlerinin içinde sıradan ama yaşıyoruz. Kesişimleri, ortak paydalarda yaşamayı sevdiğimizi sanıyoruz, bu sefer de gizemi yokediyoruz. Gel gör ki en önem verdiğimiz şeyleri anlamayanlar en önem verdiklerimiz.
Hayatın boyutunu 3ten 2ye attık. Gösteriyi izleyenlerden biri olmadığımız bir salonda hiç bulunmadık, öpmediğimiz biri tarafından hiç öpülmedik.

26 Ocak 2009 Pazartesi

kayra ve zoey

Günlerden bir gün tam kinyas kayrayı hatalı sollarken otobüsün camına yapışmış vaziyetteyim, zoey nüfus cüzdanını ebay'de satmaya çalışıyor.Kitap çok heyecanlı yerinde, pas geçtim durağı. Önde tanımadığım bir kadının kulak memesi bana bakıyor. Acaba ulu orta o kulak memesini yalasam Linchestein nüfusundan daha fazla insan yaşıyan otobüste nasıl tepkiler görürüm. Derken 2. kez pas geçtim durağı kitap o derece güzel.
Dünya üzerinde bir tanrı varsa eğer hiçbirimizin içinde değil ne benim ne de diğer insanların, aramızdaki bu küçük alanda yaşıyor. Eğer mucize diye birşey varsa o da bir insanla birşeyler paylaşabilmek, anlıyabilme girişiminde bulunmak. Bunu başarmak da imkansız gibi bişey sanırım. Gel gör ki Linçeştayn demek çok eğlenceli,bu yetiyor, linçeştayn,linçeştayn,linçeştayn.

14 Ocak 2009 Çarşamba

hoze

Bana mı düştü dünya derdi kıyamet mi kopacakmış keyif benim köy senin mantığı güttüğüm yaşlarda( 5-6) yediğim tek küfür götten bacaktı.Şu an olduğu gibi o dönem de boy olarak kapışabidiğim rakip sayısı çok azdı,bunlardan birisi hem komşumuzun kedisi hem de komşumuz olan hoze baba.Hoze diyip geçmemek gerek ki ismini dönemin en meşhur dizilerinden emanulelladan alır yüzde yüz siyah vücut hatları ile her 5 6 yaş gencinin rüyasını haftada bir süslerdi, tabi o zamanlar karabasan,kabus,şeytan dürtmesi,doğum sancısı,yıldız kayması gibi her ilginç şeyin adı rüyaydı. Bu hoze babanın benden uzun boylu olmasını kendime yediremediğim zamanlarda kedinin hep üstüne çıkmaya çalışırdım, hoze de herseferinde göz altıma ufak bir çizgi bırakır beni doğru beykoz devlete yollardı ordan da beykoz korusu. Hoze dışında bir de mustafa bakkal vardı.Önünden geçmek zorunda kaldığım zamanlarda 'vayy götten bacağa bakın be' ' sen ne götten bacak çocuksun öyle ' diyerek göz dağı vermeyi hiçbir sabah sekteye uğratmazdı. Götten bacak kelimesi de pek tabii sözlükte olmadığı için ben de gülerek karşılık verirdim. mustafa bakkala.

Neyse, hoze baba ölmüş.

7 Ocak 2009 Çarşamba

kaybolmayan empati

O kadar çok esrarengiz olgunun nedenini buluyoruz ki, bir şeyin bilinemeyeceğine inanmakta zorlanıyoruz. Dibimizde insanlar öldürülüyor. Sadece durup üzülüyor ve sonrasında da hayatımıza devam ediyoruz. Herhangi bir duygu hissettiğimiz halde o olayı hissettiğimizi hiç belli etmeden gayet normal biçimde olayı hayatın akışına bırakıyoruz.Hergün bir gram daha empat kaybediyoruz. Durup dururken deli gibi bir rüzgar herşeyi alıp götürüyor, ne hareket edebiliyorsun ne de gözlerini açabiliyorsun. Gözlerin kapalı olmasından dolayı mecburen aklımıza birşeyler geliyor. Bu şeyler güzelse sorun yok ama kötüyse o rüzgarda hiç çekilmiyor.

5 Ocak 2009 Pazartesi

ahmak yağmuru

Bir günümü sadece yalan söylemeye ayırıcam, bugün coffee nut latte içmiş biri olarak belki o da o gün bugündür. Yağmur yağdığında daha az ıslanmak için koşturan adam gibiyim, belki biraz odun hali. Hergün aynı şeyi yapıyorum ve bundan zevk alıyorum. Nar kokulu bir vüct jeli kullanıyorum,sigara içmiyorum, gel gör ki rakı,sigara,kahve üçgeni kokulu tenim bana mısın demiyor. Burdan anlıyorum ki koşmak yerine yürümeyi tercih etmek lazım yağmurda. Acaba google'da ilk neyi aratmışımdır bunu da çok merak ediyorum bir de komadan çıkan insanın ilk nefes aldığında gördüklerini.

4 Ocak 2009 Pazar

hıhı oke

Kraliçe elizabethin türkiyeye geldiği yıldan tam da kendimizi sıyırdık oh be derken bir de bakıyoruz coffee nut latte stokları tükenmiş. Starbaks çalışanları dahi 1 ocaka yeni kararlar alarak girmişler yani. Yılbaşı tacizcilerini dikizlemek için tvyi açtığımda tek gördüğüm şey 2009a girmek ve para yok kelimeleri. Oğlum televizyon bağımlısı olucağına uyuşturucu bağımlısı olsun demişti büyük büyük babam. Bushun kafasına ayakkabı atma yarışmasında 20nin üstüne çıkamamaktan çok sıkıldım. Fare kafesin içinde ama o rulo oyuncağında dönmekten o kadar memnun ki dünyayı dolaşıyor sanıyo. Jim carrey'nin 2 filmi geliyomuş 2009da.Yaşamak güzel lan.