11 Mart 2010 Perşembe

tabi fin halk ezgisi eşliğinde

Eyfel kulesini hiç görmedim,hiç parise de gitmedim. Ama paris sıkıntısını iyi bilirm. Baudelaire der ki herşey sarhoş olmakta. Omuzlarınızı ezen zamanın korkunç ağırlığını dıymamak için sarhoş olmalısınız. Şarapla,şiirle,erdemle,nasıl isterseniz,ama sarhoş olun. İçin,ama gtünüzle içmeyin dememiş yani adam. İşte canlarım bizim sorunumuz bu.Çok ciddiye alıyoruz herşeyi,çok düzeltiyoruz üstümüzü başımızı.O yüzden hayat bize çatıyor,hüzün hep bize salça oluyor,hep bizde kalıyor. Ak sakallı gelip de kurtarmadığında da 'tamam bundan sonra artık böyle'ler en fazla bikaç dakika kalıyor zihnimizde,bu yüzden sanığın tutukluluk hali devam ediyor tabi bi süre daha. Gelin bütün bunlara bir son verelim ve hemen şimdi neden diye soralım karşımızdakine,ya da neden olmasın?

Hiç yorum yok: