13 Kasım 2008 Perşembe

durdurun dünyayı inecek var

Küçük olur büyük şehirlerde hayaller.Nerde değilse orda olmak ister insan.Zamanın dikey akıntısını lehine çevirmekle uğraşır boyuna.Bu sefer de o 'zaman' çakırkeyf olsun,o kaybetsin kontrolü, biz çekelim onun kulağını ister.Bu sefer de o anlatsın biz gülelim.Bi bakmışız çok hoşuna gitmiş leyla durumları zamanın, başlamış uygun adımlar geriye ilerlemeye, uzun uzadıya içindekileri dökmeye.Önce dünyanın aslında dönmediğinden girmiş konuya,tam bir lucid dreamer olduğunu açıklamış, haliyle laf lafı açmış illuzyonun gerçek olduğuna dem vurmuş.
Ben küçükken sermet erkini çok severdim,ekrandan gözlerini bana diktiği anda dururdu zaman artık.Birkaç adet başarısız,kolumdan yere çekip biber gazı sıktığı ve copladığı sırada kolumun içine mendil sokmuştum yine,O'na illuzyon yapmak için. Üstümüzdekileri boşaltırken kolumun içindeki mendili görünce gözgöze geldik başka bir başarısızla. Sermet Erkin'i değil de aptal dizileri seven bi göz vardı bu seferkinde. Bitse de gitsek gözü. Mendili de diğer eşyalarla birlikte dolaba sıkıştırdı bulunduğu yere hiç şaşırmadan. O anda ne işim var dedim bu başarısız insanların arasında, inmek istedim dünyadan.

Hiç yorum yok: